Google+ boş mideye iki duble viski: Ve üçlemenin sonu. (You Can't Quit Me Baby)

17 Temmuz 2011 Pazar

Ve üçlemenin sonu. (You Can't Quit Me Baby)



Bazen "hayır" cevabı alırız.
Bazen "yeter" kelimesini duyarız.
Bazen "arkadaş kalalım", bazen "ben seni arkadaş olarak görüyorum."dur.
Bazen "sorun sende değil bende"dir.

Öyle ya da böyle; inciniriz. Meyhanelerde veya depresyonda alırız soluğu. Bomboş yaşarız. Tüy gibi hafif olduğumuzu sanırız ama kafamız fil gibi ağırdır. O gitmiştir, o reddetmiştir, o "olmaz" demiştir. Bu durumlarda bir ihtimali gözden kaçırırız. Daha önce "egomuz örseleniyor" diyip geçiştirirdim ancak işin biraz daha spesifik bir boyutu var. O da ne mi?

Kontrol edemememiz. Dizginleyemememiz. Sürekli süreceğine inanmamız, hayal kırıklığı yaşamamız veya kalbimizin kırılması değil mevzu; mevzu elimizden bir şey gelmemesi. Bu durumlarda genelde kafayı sıyıracak kıvama geldiğimden ötürü, "You Can't Quit Me Baby" dinlerdim.

Tekrar tekrar, sabaha kadar... Ertesi gün yine şarkı eşliğinde duş, toparlanma süreci ve karşıdakinin hayatını işkenceye çevirme başvurusu. Kıskandırma oyunları, özgüven patlaması, daha çok kadın, hep daha çok. Ve o sözlerin ağızdan dökülmesi yine, yeniden.

"Sen beni kıskandırmaya mı çalışıyorsun?"
veya alternatifi, -rahat görünmek için uğraşan kadının mavi ekran vermesi-,
"Beni böyle kıskandıramazsın ahahaha"

Bu cümleler sıradan birer cevapsız çağrı olmaktan öteye gidemez. Çünkü arkamı dönüp giderim... Sonra arkaya çok hafif, omuz üzerinden bir bakış ve az önce rahat görünmeye çalışan/iyi huylu davranmaya çalışan kadının yüzünden düşen bir parçayı görmek keyif verir aklımdan şu sözler geçerken; "you're solid gold,
i'll see you in hell"


Üçleme ne miydi?
1-) http://bosmideyeikidubleviski.blogspot.com/2011/07/ill-take-care-of-you.html
2-) http://bosmideyeikidubleviski.blogspot.com/2011/07/dunden-devamlong-slow-goodbye.html

ve son olarak da bu.

Neden üçleme dedim bunlara, merak ediyorsunuzdur. Üçünü üstüste okuyarak ne denli hasta ruhlu ve dengesiz bir puşt olduğumu görün diye.

1 yorum:

felis dedi ki...

sana puşt demek sadece sana mahsus yani.