Google+ boş mideye iki duble viski: Rastgele diyaloglar

30 Temmuz 2011 Cumartesi

Rastgele diyaloglar

***Benim boyumda, daha önce barda tanıştığım ve Pera'da buluşacağım bir hatun vardı. Yusuf sağolsun, adresi bildiğinden götürdü beni. Kızı bilmiyor tabi. Ben de uzun olduğunu hatırlıyorum hepsi o. Enine de varmış biraz ama orantılı. İlginç bir şekil yani. Yusuf'un kızı gördüğü anki yorumu:
-Öyle kız mı olur amına koyayım? Mulan gibi? Sağlıklı dayı sağlıklı da nereye kadar!

***Gecenin üçünde, ertesi sabah seçmeli ders olan "Heykel Sanatı"ndan sınava girecek olan ev arkadaşımın eşofmanaltının üzerinden tombala çekerek gelmesi ve "Bizim evde heykelle ilgili kitap var mıydı lan?" diye sorması da güzel enstantenelerden biridir.

***Sarışın ve cidden taş gibi, gayet "busty" bir sevgilim vardı. İsmi Petra Şeyda. Mersin'den arkadaşlarımla buluşmuştuk Taksim'de. Tabii komple sapız. Kız, Mangal Keyfi'nde biz dürümlerimizi yerken arkadaşlarının yanına gideceğini söyleyip kalktı. Tamam dedim git, ben de bitirince yemeğimi, oraya gelirim. Kız daha gitmeden yakın bir arkadaşım(kan bağı da var) bana dönüp:
-Sen buna çakıyor musun şimdi kuzen? diye fısıldamıştı. Ağır mavi ekran vermiştim. Evet cevabını verdiğimdeyse gerdek gecesinin bir fragmanını yaşadım. Petra'yla ne mi oldu? Ayrıldık.

***Bunu birebir görmedim ancak kuzenim, amfide; "Evet arkadaşlar. Bir sonraki sınavın daha kaliteli olması için neler yapabiliriz?" diye soran profesöre; "Kuşe kağıdına basın hocam!" cevabını vermişti. Kuzenime ne mi oldu? Okulu 7 senede bitti. (Yaz okulları dahil)

***Bir ara çocukluk arkadaşım Özgür, arabayı kaçırma olayına fena sarmıştı. Hayır bunu 12 yaşından beri yapıyordu ancak hiç bu kadar abarttığımızı hatırlamıyorum. Gelgelelim, arabada Motörhead'den Ace of Spades, Metallica'dan Fuel falan dinliyoruz. Bağıra çağıra takılıyoruz siteden çıkarken. Ellerde biralar... Bir iki tur attık bok var gibi. Sonra geri döndük. Bekçi durdurdu bizi ve verdiği tepki şuydu:
-Arabada bağırmayın öyle.
Evet, arabanın ses sistemi o kadar ilginçti ki, son ses müzik dinlememize rağmen bekçi sadece bizim ergen anırmalarımızı duymuştu.

***Tamam bu da benden değil, hatta asla yapmayacağını tahmin ettiğim bir arkadaştan.
Seks sonrası "Beni seviyor musun?" sorusunu soran kız arkadaşına;
"Sevdim ya?" cevabını vermiş. O zamandan beri elitist ibne diye çağıramıyorum kendisini.

***Bu, sıklıkla kullandığım bir cevap.
-Ne yapıyorsun?
-Ne yaptınız?
-Ne yaptın?
-Ne yapıyorsunuz?

Bu dört sorunun da cevabı genelde "Seks" oluyor baygın bakan gözlerimle. Evet, biz hep seks yapıyoruz, ben hep seks yapıyorum.

http://bosmideyeikidubleviski.blogspot.com/2011/07/rastgele-diyaloglar.html

Hiç yorum yok: