Google+ boş mideye iki duble viski: Boş beleş yazılar arasında seks geçince seviyor musunuz?

7 Temmuz 2011 Perşembe

Boş beleş yazılar arasında seks geçince seviyor musunuz?

Uyandım. Daha önce bahsettiğim ilaç sebebiyle(evet, biliyorum çok şikayet ediyorum bu bok yüzünden, kafa yapsa bari) kan tahlili yaptırmam gerekiyordu. "Aile doktorum" hemen karşı binada, sağlık ocağında beni bekliyordu. Daha doğrusu binanın dışında sigara içiyordu beni beklerken. Kahvesi de Starbuck's matarasında... Herif "Siz buyrun ben geliyorum." dedi. Odasına girdiğimde Jazz çalıyordu. Açıkçası kanım ısındı ve ona Amerikanvari bir biçimde "Doktor" diye hitap etmeye başladım. Gelgelelim, bir sıkıntı vardı. İstediğim kan değerlerinin hangi tahlillerden çıkıyor olduğunu bilmediğinden, benden 4 farklı tahlil istedi, yani 4 farklı tüp kan. Sabahın 8.30'unda bir şırıngayla aç karnına dört tüp kan verince gününüzün çok güzel geçeceğini düşünemezsiniz.

Rezil bir ders, ardından eve dönüş. İçki ve sigarayı bıraktığımdan beri, 31 çekmekle vakit geçmeyeceğini ve enerjinin 31'e fazla aktarılmasının nasır yapacağını bildiğimden yazıldığım spor salonuna gidecektim, üşeniverdim. Yapamadım. Vazgeçtim. Üşendim. Mavi ekran vermeden önce konumuza dönelim...

Celal ile "Moral Bozukluğu ve 31"i izlediğimizden beri Cihangir'in meşhur merdivenlerinde gitar çalma hayalimiz vardı. Para kazanırız veya kazanmayız, düzüşecek bir iki dişi buluruz veya bulamayız; bu hayali gerçekleştirmek istedik. Çalmaya başladık... Ama beyaz çoraplarını çekmiş emmiler, ayakkabılarını çıkarmış bağıra bağıra sarhoş olurken; iki apaçi, arabalarının sesini yarıştırırken -bir nevi sidik yarıştırırken- bunu yapmak çok da kolay değildi. Ama çaldık, rahatladığımı da söyleyebilirim özellikle "Rooster" söylerken Alice In Chains'den.

İşte o an, dün yazdığım yazı geldi aklıma. Evet evet, tam o an. Rooster söylerken. Alkol, kadınlar ve ego arasındaki gelgitlerim üzerine yazdığım yazı ve bir şeyi farkettim. Yazdığım yazı beğenilmişti ki çoğu yazım beğenilmez. Daha doğrusu siklenmez lakin işin içinde gerçekten çakma bir Bukowski üslubu varsa, anlaşılmaz bir biçimde beğeniliyor. Bugün o yazıyı okurken çok da yazdığım şeyden hoşlandığımı söyleyemem ancak seviyorsunuz işte. Çünkü pornografi var işin içinde, benim özel hayatım ve çünkü cinsellik var işin içinde, Türkiye'nin tabusu. Buradan yola çıkarak, aşağıdaki formülü yazdım.

Bir erkek/kadın+bir kadınla/erkekle nasıl düzüştüğünü anlatması=ilgiyle karşılanan bir yazı.
ilgiyle karşılanan bir yazı * 100 = INTERNET UNLUSU OLMAYA AÇILAN KAPI

Evet, ben yazdığım bu boktan atmıklı peçete sebebiyle kendimden tiksinirken; özel hayatını defalarca ifşa eden ve "şunu siktim buna şöyle soktum" veya "bunun performansı kötüydü ama göğüs kaslarından çok etkileniyordum" diyenler; sizin "Yeraltı Edebiyatı" diye tabir ettiğiniz boku oluşturuyor yavaş yavaş. Nasıl mı? Blogger takipçilerini arttırıp, bu takipçileri referans göstererek kitap yazarak...

Ha günün geri kalanı nasıl mı geçti? Eve gelip bira açtım... Bir şeyler gelir kesin başıma yakında da, bugün o gün değil.

İyi geceler.

not: evet, bünye sçtığı için iyice, kafam oluverdi bir anda. bir parça bile editlemeden yazdım. kusuruma bakmayın.