Slayer, Megadeth, Testament… Bu grupların bir ortak noktası vardı. Hepsi de sert gitar tonlarıyla, sağlam davul ritmleriyle ve tabiri caizse kamyoncuya benzeyen tipleriyle yepyeni bir akıma öncülük ediyorlardı: THRASH METAL.
Öte yandan Guns N Roses, Bon Jovi ve bilimum türevlerinin bulunduğu, ayaklarından deri çizmelerini; başlarından kovboy şapkalarını, bandalarını eksik etmeyenlerin müziği, "redneck"lerin gözde müziği vardı: GLAM ROCK.
Bu iki tür tam olarak zıttı. Birini dinleyen öbürünü dinleyemez türünden yargılar ortaya atılırdı sürekli. ..
Kovboy şapkalarını ve deri çizmelerini üç albüm boyunca seve seve giyinmişti Pantera. On altı yaşındayken kasabadaki zengin piçlerine gitarı ile ağızlarının payını veren, on yedi yaşında hepsinde birinci olduğu için bölgesel gitar yarışmalarından men edilen Darrell Lance Abbott, grubuna yeni bir yön çizme çalışmalarına başlamıştı üçüncü albümden sonra. Deri çizmeler yerini patlak converselere bırakıyordu Pantera bünyesinde. Bu değişimde Terrance yerine gelen Phil'in etkisi tartışılmazdı. Artık Pantera, Metallica'nın, Slayer'ın açtığı kapıdan girmeye hazırlanıyordu.
90ların başında Pantera dördüncü albümü adeta patlattı: "Cowboys From Hell". Albüm Pantera'nın 180 derece dönüşünü gerçekleştirdiği albüm olarak tanımlandı camiada.
Albüm son derece sert.. Giriş şarkısı Cowboys From Hell, giriş şarkısı olmanın ve albümle aynı adı taşımanın yükünü kaldırıyor rahatlıkla. Phil'in çığlıkları ve Dime'ın kesik riffleriyle thrash ruhunu adeta yansıtıyor bu şarkı. Şarkıyı dinleyince aklıma hep elinde Jack Daniels şişesiyle Dimebag Darrell, sahnede oradan oraya atlayan Phil, geri vokal yaparken bile hafif hafif headbang yapan Rex geliyor.
Albümün bir diğer şarkısı Cemetery Gates ise özellikle solosu ve akılda kalan nakaratlarıyla albümün baskın parçalarından biri. Diğer parçalardan biraz daha yumuşak olmasına rağmen demirbaş olmayı hak eden bir şarkı Cemetery Gates. Şarkının sonundaki çığlıklarla, Dime'ın gitarından çıkan tek ses o kadar uyumlu ki, adeta kendinizi başka bir diyarda buluyorsunuz.
The Sleep parçasının da diğer parçalara göre biraz daha yumuşak olduğunu söylebiliriz. Ancak şarkıdaki hafif hüzünlü hava, distortionun bir anda girmesi, Phil'in vokalleri, ve şarkının ortasını sabırsızlıkla beklememizi sağlayan solo 'yumuşakça falan' demeyip dinlememizi sağlıyor şarkıyı.
Albümün, adeta eğlenceli bir girişe sahip olan parçası, The Art Of Shredding. Akılda kalıcı ve kesik kesik riffleri, bazen Dime ve Rex'in de vokallere katılmasıyla koro haline dönüşen vokallerle süsleniyor şarkı.
Diğer lokomotif parçalar ise Domination, Heresy, Primal Concrete Sledge.
Albümün çıkmasıyla Pantera üyelerindeki imaja dahil değişmelere bakacak olursak, gruptaki her üye -Phil hariç- kollarına birer CFH dövmesi yaptırmaktan çekinmemiştir. Phil ise iyice aykırıya kaçarak o dövmeyi başına yaptırmayı tercih etmiştir.
Darrell Lance Abbott'a cebinden ve boynundan eksik etmediği jilet anlamına gelen "Dimebag" lakabı bu albümle verilmiştir.
Cowboys From Hell:
1- Cowboys From Hell
2- Primal Concrete Sledge
3- Psycho Holiday
4- Heresy
5- Cemetery Gates
6- Domination
7- Shattered
8- Clash With Reality
9- Medicine Man
10- Message In Blood
11- The Sleep
12- The Art Of Shredding
Pantera:
Darrell Lance Abbott: solo gitarlar, ritm gitarlar
Rex Brown: bas gitarlar
Vince Abbott: davullar
Philip Anselmo: vokaller
20 Kasım 2008 Perşembe
Pantera-Cowboys From Hell Albüm Kritiği
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder