Google+ boş mideye iki duble viski: Glikozla kuvvetlendirilmiş mısır tarlalarındaki anason aroması 7

24 Mart 2013 Pazar

Glikozla kuvvetlendirilmiş mısır tarlalarındaki anason aroması 7

"Her temas iz bırakır." 
 Emrah Serbes'in Behzat Ç. karakterini yarattığı ilk romandı bu. Behzat Ç.'yi de bir buçuk en fazla iki sezon izleyip bırakmıştım. Neden bıraktığımı veya neden artık tat almadığımı bir ara yazarım belki... Ancak cümle o kadar çok hoşuma gidiyor ki, her gün; akşam sekizden sonra işemeye giderken aklıma geliyor. Her temas iz bıraktı çünkü bende. Kimi zaman kısa sürede, kimi zaman uzun süreli ilişki ile.

"Şövalye olmaya çalışan evsiz serseri."
Bu çok basit işte. Connected2.me'de takılıyorum bir iki gündür. Yaş sınırını, kendi etik düzenime  göre kurdum. Basitçe ifade ettim işte, "20 yaş altıyla konuşmak istemiyorum; lütfen zorlamayın." diyerekten. Çünkü sitedeki fotoğrafımın amacı belli, orada neden bulunduğum belli, sadece bir iki diyaloğun ardından kısa süreli; hatta tek atımlık süreli bir ilişkim olacaktı ve olaysız dağılacaktık. Olmadı, yazdığım o kadar ibareye rağmen olmadı. Gelenler, gidenler, konuşanlar hep çocuklardı. Dünyada sonsuza kadar, yapmayı reddedeceğim pisliğin başında, çocuk tacizcisi veya pedofili olmak vardır. Önce biri geldi, "Sadece bir iki konuşup gideceğim." dedi; neden gittiğini sordum, yaşının tutmadığını söyledi. "Tamam." dedim. "Anlat..." Biscolata reklamı yaparcasına anlattı. Teşekkür ettim ve gitti. Ardından bambaşka biri geldi. Uzun uzun konuştu ancak yaşını söylemek istemediğini belirtti. "Ben anladım çocuğum." dedim, biraz tavsiye verdiğimde "Sen buradaki insanlardan çok farklı birisin." dedi. Gönderdik ikinci ufaklığı da; profilde yazan "Gay değilim, 'götümü sikmez misin' şeklinde mesaj atmayın" ibaresine takılıp "Ama ben kızım beni de mi sikmezsin götten?" şeklinde mesaj yazan 16 yaşındaki kız çocuğu da gerçekse, bu ülke değil; bu dünya bitmiş.Nasıl bir jenerasyon geliyor arkadan; hiç bilmiyorum ancak eğer hepsi böyleyse, iki kelime; 10 harf: "Lanet olsun".

"Fırsat tepmek için yaratılanlar ve savaşçılar" 
Şu anda işleme bile girmeyen bir dergide yazdım; 2 ay bile sürmedi. Amatör bir mizah dergisiydi, internet üzerinden yayınlanan tarz... Beni neden kabul ettiler onu bile bilmem ancak orada hayvan gibi saygı duyduğum bir adam vardı. Tam olarak hastalığının ne olduğunu bilmiyorum aslında. Büyüme hormonu eksikliği olabilir belki; bilmiyorum. Herhangi bir şekilde ağır iş yapamayacak durumda bir adamdı. Bu dediğim herif var ya, resmen işini gücünü bulmuş, evine ekmek getiren bir herif. Yaşı senden küçüktür belki de hatta! Bir ofiste çalışıyor, şimdi daha az amatör, basılan bir mizah dergisinin kurucularından ve adam iş yapıyor, iş! Sen ne yapıyorsun peki? Erkeksen otuz bir çekiyorsun, kadınsan (25 altı için konuşuyorum) instagr.am'da tumblr'da yediğini içtiğini paylaşıyorsun, (25 üstü için konuşuyorum) internette orada burada koca arıyorsun. Ekosisteme katkın: Billur Tuz'un plastik kutusundan daha bile az.
Peki başlıkta neden fırsat tepmek için yaratılanlar var? Çok arkadaşım oldu, çok adamla tanıştım, çok kadın tanıdım ve gördüğüm şey şu oldu. Bazılarının yaradılışı "tepmek". Kendi bokunun içinde yüzse bile, "Bilmiyorsun abi ayrıntıları bir konuşma yea!" diyip kesip atarak, ayaklarının ucundaki iş, seyahat, ilişki fırsatlarını teperler. Tepin ancak unutmayın, sizinle asla aynı imkanlara sahip olmayan bir adamı anlattım az önce yukarıda ve o adam, hepinizden daha saygı duyulacak, daha takdir edilecek bir iş yapıyor.


Hiç yorum yok: