Bugün bayram. Erken kalkmayın çocuklar. Hatta yatın zıbarın. Barış Amca kusura bakma da yıllar yılı ne istedin çocuklardan? Haftada sadece iki gün ossura ossura uyuyabilen mini mini organizmalardan ne istedin ha? Ne istedin?!
Ben ki, şu anda ailemden uzakta; bir ev arkadaşı ve bir kuzenden başka -an itibariyle- kimsem olmayan şehirde; İstanbul'da, -The Importance of Being Idle- (Oasis) dinleyerek bayramın gözünü seveyim diyorum biramdan aldığım her yudumda. Ama erken kalkın çocuklar? Hayır bir de üzen mevzu şudur; bayram ziyaretleri hep sabahın köründe olmak zorundadır. Hele hele akrabalarınız şehir dışındaysa...
Gelgelelim, üniversite hayatım boyunca sanırım sadece bir iki bayramda ailemle olabildim. Zaman zaman Kent şeker reklamı tribine de girdim ancak bayramları karaciğer patlatma olimpiyatları olarak gördüğümden ve uçak biletlerinin Rus fahişelerin saatlik vizite ücretine eşit olduğunu farkettiğimden ötürü, İstanbul'da olurum. Ha, "low-life" arkadaşlarımla muhabbeti de belli düzeyde kestiğimden beri, genelde sabahları uyanıp tavanı izliyorum bayramları.
Bugün de o günlerden biri. Bir ayrılığın kırıklığını yaşıyorum hala, "Bu kadar kısa süre birlikte olduğun bir kadına nasıl bu kadar bağlanırsın?" sorularına "Benim sadece gerçekten sevdiğim kadınlarla ilişkim olur." cevabını vermeme rağmen. Ev arkadaşım ailesinin yanına gitti Küçük Çekmece'ye. Evet burada kimsem yok lakin İstanbul'da da kimse yok. Sokakta gezmekten bile keyif alıyorum. Tatilciler tatilinde, "tutunamayanlar" veya "kaybedenler" İstanbul'da bir bakıma. Gez, dolaş, dışarı çık, takıl, dans et...
Ben bu çılgın eğlencelerden ziyade, Roaccutane sağolsun; evdeki eğlenceleri daha mantıklı buluyorum. Sarhoş olana kadar değil, dozunda alkol gibi mesela. Ama o dozunda alkolü de, şu an tükettiğim gibi; gün batımında tüketmek büyük keyif be abisi...
Özellikle de birazdan sizinle tanıştıracağım güzel insanlardan kurulu grup, Fellice Brothers eşliğinde.
Evet, daha önce de paylaştığım bir parça bu. Ama ailesini isteyerek veya istemeden, uzakta tutan senin benim gibi bir çok serserinin hayatının da soundtrack'i değil mi?
My car goes
Chicago
Every weekend to pick up some cargo
I think I know the bloody way by now, Frankie
And turn the god damn radio down, thank you
Pull over
Count the money
But don't count the thirty in the glove box buddy
That's for to buy Lucille some clothes
Bang bang bang went Frankie's gun
He shot me down Lucille (x2)
He shot me down (x3)
Work zones double fines
Don't pass the double lines
Trailer McDonald's rest stop trailer double wide
I saw a man hit my mom one time, really
I hurt him so damn bad I had to hide in Jersey
Called my mama told her
In the dresser
There's ten or twenty dollars but there ain't no lesser
That's for to take my sister to the picture show
Bang bang bang went Frankie's gun
He shot me down Lucille (x2)
He shot me down (x3)
Sha nay na sha nay na na na ...
(Mumbling)
Slip make a fender shine
Frankie you're a friend of mine
Got me off a bender after long legged Brenda died
I thought we might be on a roll this time Frankie
I could have swore the box said Hollywood blanks but
You see my mama
Please tell her
I left a little rock in a box in the cellar
That's for to wear till kingdom come
Bang bang bang went Frankie's gun
He shot me down Lucille (x2)
He shot me down (x3)
Sha nay na sha nay na na na ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder