Evet, kapışırız, didişiriz, tartışırız.
Bağırırız, çağırırız, uğraşırız didiniriz de...
Bugün babamla Arda Turan'ın transferi üzerine telefonda muhabbete başladık. Ben duygusallaşmıştım, o beni yatıştırıyordu Galatasaraylı olmamasına rağmen.
Dedi ki, "Ben de bir aralar gençtim, senin hissettiklerini hissettim. Lakin..." dedi ve bağladı "İyi oldu. Bırak, gitsin... Bu medya bitirecekti yoksa onu."
Haklıydı. Biraz daha futbol sohbeti ve geldik aynı noktaya.
"Benfica Trabzon'u elerken, Benfica topçularının milliyetini söylesene bana? Bir de Trabzon'unkileri söyle? Türkiye böyle bir yer işte evlat!"
Bana babam dışında herhangi bir karakter, "Evlat" diye hitap etse ne yapabileceğimi az çok tahmin ediyorsunuzdur bu blog'u takip ettiğinize göre. Ancak haklıydı... Bir kez daha... Ve neden bunu paylaştım biliyor musunuz? Benim babam GALATASARAYLI DEĞİL, FENERBAHÇELİ HİÇ DEĞİL, BEŞİKTAŞLI DA DEĞİL. Benim babam Anadolu kulüplerini destekleyen bir yapıya sahip olsa da; yeri geldiğinde desteklediği Trabzon'u da itin bir tarafına sokacak kadar "OBJEKTİF" üstüne basa basa tekrar söylüyorum "OBJEKTİF" bir adam. Hani gazetecilerin ve bilimum yalakaların yanından geçmeyeceği sıfat olan OBJEKTİF bir adam.
Selam ederim kendisine ve şunu bir kez daha belirtirim; "Böyle atalara sahip olmaktan gurur duyuyorum."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder