Google+ boş mideye iki duble viski: Arda Turan, artık yok. Çünkü gitti.

9 Ağustos 2011 Salı

Arda Turan, artık yok. Çünkü gitti.

Yazıldı, çizildi.
Kimi dedi ki Fenerbahçeli dostlarıyla takılıyor hep, kaptan olmamalı; kimi dedi ki kaptanlığı kaldıramadı, kimi dedi götü kalktı, kimi dedi çok kilo aldı ama sonuç olarak herkes bir şey dedi. Haklı ya da haksız, herkes eleştirdi.
Eridi gitti demeyeceğim, çabaladı sönmemek üzere. Kaptan yapıldığında zaten hayatı bitmişti. Adnanlar sağolsun, bir gencin bırak futbol yaşamını; hayatını karartmışlardı.
Ancak, ne bileyim... Gitti iyi mi oldu? O kadar para eder miydi? Avrupa'da başarılı olur mu? Galatasaray'ın yerli rotasyonu nasıl olacak?
ZERRE UMRUMDA DEĞİL BUNLAR. Ben bugün ağlıyorsam, sebebi Arda Turan transferinin mantık çerçevesindeki detayları değildir. Ben bugün ağabeyimi kaybettim sanki. İyi mi oldu kendisi için, kötü mü oldu? Şerefsizlik mi yaptı?
BUNLAR DA UMRUMDA DEĞİL. Arda bizim evladımızdı... Ve artık yok. Benim için yeterlidir.
İyi bir kaptan mıydı? Magazin basınına sürekli malzeme mi veriyordu? Ne, formaya mı küfretmişti? Kendi ellerimizle bitirdik Arda'yı popülizmi de yapmayacağım artık bir takım kasketli futbol entelleri ve dilencileri gibi.
Bugün benim ağabeyim gitti. Çok uzaklara... Geri dönecek mi, onu bir daha görebilecek miyim; bilinmez. Yolun açık olsun ağabey.

http://www.youtube.com/embed/6QYTfasGpKE

Hiç yorum yok: