Google+ boş mideye iki duble viski: "The Song Remains The Same"

16 Eylül 2011 Cuma

"The Song Remains The Same"

Yanlış hatırlamıyorsam bir Zeppelin parçasıydı hatta Soulfly; cevap bazında "The Song Remains Insane" singleını çıkarmıştı. Hatalı da olabilirim tabi, lakin Google'dan araştıracak mecalim yok. Birazdan izlemem gereken tavanlar olacak yine...

Bir mesaj. Facebook üzerinden. O sırada içiyor eğleniyordum. Mesajın altyazısı: "Mahmut ben İstanbul'daydım ama tekrar Bodrum'a döndüm. Çünkü inanır mısın hiç yalnız kalamadım, hep yeni -aslında eski ama barıştık- sevgilimleydim o yüzden fırsat olmadı. Neyse online da değilsin zaten kafa ütülemeyeyim" vs vs. Aslında eski sevgilinin tekrar yeni olduğu kısmı duyduğum anda muhabbeti kesmem gerektiğini farketmiştim. Çok emek harcamamıştım onu etkilemek için. Bana sürekli çocukluk aşkı olduğumu söylerdi. Bir belki de iki ay önce Facebook'tan bulup; "Beni hatırladın mı?" demişti. Erasmus'taydı o ara ve eminim ki Türkiye'de gördüğü ilginin binde birini oralarda göremediği için bana sarmıştı. 6 yaşındayken, benim çocukluk aşkı olduğumu söylemişti. İlgi de görüyordum ama; bendeki de dangalaklık ya; içinde yaşadığım boşluk ve ilgisizliği benimle paylaşabilecek bir kadın ararken, onu da aklımdan geçirmiştim. Göğüsleri iri ve dikti. Birbirine küsen iki ada gibi de değildi ki ilk sınavı böyle geçti. İkinci sınav; konuşma. Lanet olsun ki ikinci sınavı da yapmayı ben teklif etmiştim. Ondan sonra hayatımı alt üst edecek Skype konuşmaları, saatlerce... Neyse, tatlı kadındı Candan. Muhtemelen onun yukarıda bahsettiğim upuzun mesajına; "Ha, eyvallah." dediğim için, niyetimi anlamıştır ve uzun bir süre bırak görüşmeyi, konuşmayız bile.

Sadece bir örnekti; sadece erkeklerin değil; kadınların da boğulduğu boktan ilişkilerin fişini çekmek üzere. Kimi, sevgilisini hıncından arar; kimi, sevdiğini kaybettiğinden ve ağlayacak bir omuz istediğinden; kimiyse birilerini kıskandırmak için.

Çünkü şarkı hep aynıdır; çünkü The Song Remains The Same. Bu yüzden dakika dakika, uzaklaşmaya başlarsın; setini çeker, duvarlarını sertleştirirsin ve kimsenin içeri girmesine izin vermezsin. Ben mi? Ben bile bile, sonunda sırıtarak neden orada olduğumu bildiğimi söylemek adına; sabit bir gülümsemeyle orada olurum pantolonumu giyerken.

Eyvallah

Hiç yorum yok: