Google+ boş mideye iki duble viski: Yeni nesle öğütler

24 Aralık 2012 Pazartesi

Yeni nesle öğütler

Konsantrasyon günümüzün en büyük problemi.
Gelecek kaygısıyla birlikte en büyük problemi diyelim.
Eğer ki herhangi bir mühendislik bölümünde öğrenciyseniz, birazdan duyacaklarınız ruh sağlığınıza zararlı olabilir. Öncelikle, mezun olduğunuz bölümden; hiç bir sik bilmeden mezun olacaksınız ve buna rağmen, en az 2000 lira maaşla işe başlayacağınızı sanacaksınız. Özgeçmişinizde yazan "Stajlar" kısmının işvereninizin gözünü boyayacağını düşüneceksiniz ancak hayır. Bunu iyi dinleyin. "Kimse sizi sikine takmıyor!"
Yüksek lisansa koşacaksınız ve bunun için birincil olarak seçtiğiniz ülke Amerika Birleşik Devletleri. Amerika'nın "ucuz yollu" devlet üniversiteleri sizi bok diye sıçmaz, bunu bilin. Zira iş tecrübesine sahip olmadan "İşletme Masterı" yapamıyorsunuz oralarda. Minimum iş tecrübesi olarak da iki seneye ihtiyacınız var. Kısacası, kafasını alırsınız. Ha eğer paranız varsa, sadece Amerika'da değil, dünyanın her yerinde yüksek lisans yapabilirsiniz.
Gelgelelim, hiç birinizi sağlam bir gelecek beklemiyor; burada anlaşalım.
Evlilik düşünen olabilir aranızdan. Veya uzun süreli ilişki vs... Siz o ilişkiyi askerdeyken yaşayın bir de. Sevgiliniz muhtemelen gidişinizin ikinci haftasında Beyoğlu'nun sikik bir barında sikik bir adamla tanışacak, onunla yatacak; ardından o adamın yüzüne bakmayacak(evet o adam bendim çoğu zaman) ve çarşı izinlerinizde sizinle buluşacak. Size çok yakın davranacak ve kendinizi harika hissedeceksiniz ancak bu hayatınız boyunca inanmak isteyeceğiniz "en büyük yalan." Dolayısıyla önce mezuniyet, ardından askerlik, sonunda evlilik şeklindeki planlarınızı da bir köşeye fırlatıp atın.
Neden bu kadar karamsar olduğumu soracak kadar beni tanımayan varsa, bu blogu terk-i diyar eylemenin de bir yolu vardır elbet. Öte yandan, bu soruyu soran kardeşlerimiz çok değil, en fazla beş sene sonra bana hak vereceklerdir.
O düşlediğiniz, televizyonlarda gördüğünüz, takım elbiseler ve "Off trafikten çok sıkıldım!"tweetleri attığınız hayat otuz beşinizden önce size vurmayacak! Anlayın artık... Ne Asmalımescit'te dilediğiniz gibi yiyip içebileceksiniz, ne de film festivallerine toplu bilet alabilecek paranız olacak. Ne olacağını söyleyeyim mi size? Hep bir yerlerden kısmak zorunda kalacaksınız. Kimi zaman teknolojik zevklerinizden, kimi zaman giyim kuşamınızdan, kimi zaman da ailenizden para isteyeceğiniz için gururunuzdan.
Çünkü hayat budur, gerçeklik budur.
Gelgelelim; kendimle ilgili bir iki dipnot geçmeliyim sanırım. Şimdiye kadar aradığı zaman açmadığım çok insan oldu hayatımda kadın ya da erkek. İşte ben yukarıdaki cümleleri kurmaya çalıştığım için, yukarıda yazdıklarımı günler boyunca düşündüğüm için bazen kimseyle konuşmak istemiyorum. Çünkü benim "akıntıya" kendimi kaptırabilecek lüksüm yok, bir an önce bitirmem lazım ve gerekirse binler hanesinde "2" rakamını görmeyen bir işte çalışmaya başlamam lazım. Torpil gibi bir etmeni araya sokmadan mümkünse... Bu yüzden de bazen tepem atıyor, açmıyorum telefonlarınızı. Eğer ki bu sebeple şimdiye kadar bana fitil olduysanız, ya da ifrit olduysanız; bu yazıyı okuyorsunuzdur ve bana hak veriyorsunuzdur. Ancak aynı sebepten benden nefret ediyorsanız ve bunu okumuyorsanız; size herhangi bir şekilde özür borçlu değilim. İyi geceler.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Ümit vermek filan gibi dertlerim yok, yanlış anlaşılmasın. Yalnızca çok emin göründüğün bazı "Doğru bildiklerin"i yalanlamak istedim.
Mezun olmadan evvel stajer girdiğim firma, mezun olur olmaz işe aldı beni. İTÜ'yü altı senede güç bela bitirmiş olmamı umursamadılar. Sınıftaki durumu benden bile kötü olan en yakın diğer iki arkadaşım desen ha keza! Hiç bir dönem arkadaşım 3 aydan çok iş aramadı. Hiç biri 2000 TL'den az parayla işe başlamadı.
Gönül ilişkisi kısmına yorum yapmayacağım, her türlü istisna mavcut zira.
Umrunda olur mu bunlar bilmiyorum ama sadece bilgin olsun dedim. Zaten karanlık ve mutsuzluk, sen istediğin müddetçe her yerde.

Unknown dedi ki...

bunun, doğru bildiklerimi yalanlamanla alakası yok ki? genellediklerimi yalanlıyorsun sadece. arkadaşların ve senin başarı öykün; güzel bir motivasyon-kişisel gelişim kitabına konu olmaya aday. hatta tek aday olduğu için siz kazandınız. bir yayıneviyle görüşün bence.