Ekşisözlük'te, ssg'nin doğumgünü sebebiyle yazar yapmışlardı beni de bir aralar... Sabırtaşı yazar... Şimdi tekrar çaylak yaptılar, sabırtaşı çaylak... Uçurmadılar da çaylak yaptılar, nedenini de bilmiyorum. Araftaymışım gibi, 21000 çaylakla birlikte beklemedeyim. Ama yazar olduğum dönemde 1 başucu, 3 zamanın ötesinde entarim vardı. Çok kendimi beğenmiş olduğumdan sadece ve sadece başucu entarimi buraya yapıştırmayı uygun gördüm. Gerçi yok lan, "dis" diye aratın bulursunuz beni.
Neyse, başlık: mutsuzluk.
çok farklı şekillerde tanımlanabilir. ancak bugün yaşadığım bir olay itibariyle tanımım şudur. akşam 4 sularında okulun spor salonundan çıkıp 10 dakika boyunca durağa yürürken, durakta -haftaiçi durağı dolduran yaklaşık 50 kişilik öğrencilerden oluşan kalabalığın- yine orada beklemesiyle ağzımda oluşan kekremsi tattır. durakta mı yatıp kalkıyorsunuz amuğa goyum? onun dışında hikayenin devamı ise artık mutsuzluk değil, hipneliktir, höt oğlanlığıdır. zira durağa yanaşan ve iki kişilik oturacak yer görünen dolmuşa, "kimse davranmadı, otura otura rahat rahat giderim" diye yönlenirken durağa yeni gelmiş üç kişinin çat diye önünüze geçmesi ve oturacak yerleri anında doldurarak parayı önlerindeki teyze vasıtasıyla uzatmasıdır. "neyse 4 levent'te inerler, beşiktaş'a gidene kadar da ben otururum" diye kendini avutur yorgun vücudunuzu kontrol eden beyin. amma ve lakin bu maya da tutmaz, zira hipnetorlar "3 beşiktaş uzatır mısınız" diye seslenir teyzelere. topunuzun allah belasını versin, ne diyeyim beni bu hale düşürenler utansın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder