Google+ boş mideye iki duble viski: Kadınlar... Pt. 2

30 Nisan 2009 Perşembe

Kadınlar... Pt. 2

Onlara asla ama asla söyleyemediğim tek bir şey var sanırım... Bana hitap şekillerini değiştirmeleri... Fitil oluyorum,
-Bebeim.
-Bebeğim.
-Bebişim.
-Bebikim.
-Bebekim.
-Baby.
şeklinde hitap edilmeye. Ulan ne bebeği?! Kaç yaşına geldik?! Ayrıca bıktırıyorsunuz yani bana böyle hitap ederek. Öncelikle aklıma 5 10 sene önce, bir karton(2 sayfalık) dergiyle birlikte satılan, "Soygun Planı", "Bayan Monte" gibi Türkçe seslendirilmiş veya Türkler tarafından çekilmiş erotik filmler geliyor siz bana böyle seslendikçe. Midem kalkıyor, muhabbetin içine ediliyor. Özellikle MSN'de yaşanırsa bu olay hakikaten çok rezil bir tecrübe oluyor. Ejekülasyon sonrası konuya yabancılaşma gibi, muhabbet sırasında karşımdakine yabancılaşıyorum.
Onun dışında bir de sevgililerin hitap şekilleri var.
-Aşkım.
-Aşkitom.
-Sevgilim.
-Hayatım. [Bu yine diğerleri kadar kötü değil]
-Canom.
-Canım.
-Güzelim. [Bu da o kadar kötü değil]
-Yavrum. [Bu da o kadar kötü değil]
Saçma geliyor. Ne bileyim ne ara bu kadar samimiyet kurduk ki? Altı üstü çıkıyoruz anasını satayım. Veya bir şeyler yaşıyoruz her neyse. Ama "Aşkitom" lafını duyar duymaz kafamdan aşağı kaynar sular döküldüğünü fark edersiniz umarım...

Gelgelelim... Ben neden bana hitap şekillerini değiştirmeleri ricasında bulunmuyorum kadınlardan? Bilmiyorum. "Ayrılmak istiyorum." "Bence bir bok değilsin sadece ihtiyaçlarımı gideriyorum seninle" bile diyebildim kadınlara ama bunu değiştirmelerini söyleyemiyorum. Kronik bir rahatsızlığım var bu konuda ve sanırım psikoloğa gitmesi gereken etrafımdaki kadınlar değil de, benim... Bak şimdi kafam karıştı. Aklım bilemedi...

Hiç yorum yok: