lan sen var ya,
sen hayatımda en yakınım olan tek piçtin. "halley ister misin" diye sorar, evet yanıtını verdiğimde "git al o zaman." derdin. beni siktir et, okulu bile satıp basar giderdin cuma günleri, iddaa kuponu doldurmaya, ardından "piçlere bak, 2 çay içtiler 5 saat oturdular" denilen bir çay bahçesine.
sonra dağıldık, üniversite sınavı (şimdi bebeler anlamaz, bizim için mevzu öss idi, fakat onlar için isim beş yüz kez değişti.)
sıkıntıların olduğu belliydi, kırıkkale'de tıp okumaya başladığın gün msn üzerinden kamera aracılığıyla konuşmuştuk, bi internet kafedeydin. dikiş tutturamayıp, yurdumuza döndün. yatay geçiş, cart curt ayarladın bi şekilde ve soluğu mersin'de aldın. ben o sıralar yoktum, sallamıyordum, hatta sallamayan bir ergendim.
sonra bir haber geldi 1.5 sene önce, sen gitmiştin.
bir bitmemiş şantiyedeydin, mersin'de. tanıştığımız şehirde. gittin bi sikik mezitli tepesine. buldun bir bitmemiş şantiye ve bıraktın kendini aşağıya.
kenan, sen benim lisedeki tek arkadaşımdın.
ulan ben senin olmayan doktorluğunun amına koyayım, daha konuşacaktık be kenan. daha çok şey konuşacaktık. o senin yanık olduğun, hesapta kanser merve'nin memesinden, merve'nin kankası dilara'nın beni nasıl siktir ettiğine, lombak dergisinin neden hala çıkmadığına kadar çok şey konuşacaktık. sen osman olacaktın, ben herhangi bir karakter...
zamansız gittin piç. seni suçlamıyorum, kendimi suçluyorum. omzuma bir yük daha ekledin lan. çünkü ben kadınlar, içki ve uyuşturucunun dibini yaşamaya çalışırken sen orada yaşam mücadelesi veriyordun. seni hiç siklemedim, suçlu benim kenan.
bunu asla reddetmedim.
eğer ki ölümden sonra bi hayat varsa ve sen bunları okuyabiliyorsan, tebessüm etmeni tek bir şekilde sağlayabilirim piç kurusu: dilara'ya gömçürdüm. iyi bak lan kendine.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder