Google+ boş mideye iki duble viski: Sinyal Çekmek

22 Haziran 2012 Cuma

Sinyal Çekmek

üniversiteyi kazanıp istanbul'a atmışım kapağı...
hoş, daha kayıt işleri falan gerçekleşmemiş ancak sene 2006. yaşım daha 17. deftones-katatonia konseri vardı. biz de izliyoruz işte üç tane 31cik. yanımızda da bir arkadaşımızın kuzeni ve o kuzenin arkadaşları var. toplamda 6 7 sap varızdır. zaten o konser benim "hassiktir neredeyim lan ben" dememe sebep olmuştu. zira, herkeste dövmeler, kulaklarda köprüler falan; aklım götüme girmişti. "istanbul harika yeaa" diye düşünürken bir an kuru götümde bir el hissettim. arkama baktım, üç beş eleman; ellerinde bira, bir bana, bir de başka bir yöne bakıyorlar. o yöne ben de döndüm baktım tabii. havalı mı havalı, dik yürüyen taş gibi bir hatun. bildiğin avuçladı gitti lan!

ardından devam ediyorum takılmaya. sarışın ve benden büyük; (en az 25) bir hatunu kesiyorum, sahnede de çilekeş var o sırada. "allahım ne güzel hatun bu! aşık oldum lan!" diyorum içimden, o da bana bakıyor arada... sonra çilekeş konseri bitiyor, bir bakıyorum hatunun olduğu tarafa, çilekeşin gitaristiyle öpüşüyor. bayağı samimiler ama, muhabbet falan da ediyorlar. hani sadece yiyişme olsa groupie diyeceğim de hatunun bir asaleti de var, "herhalde herifin sevgilisi; ayıp ettik" diyor ve kafayı çeviriyorum.

ve gotikler... her konserin vazgeçilmezleri. ya çok şişmanlar, ya çok zayıf. bir tane gotik yanaşıyor yanımıza... zayıf olanlardan ve aynen şunu diyor "hepiniz birer lira verirseniz bira alacağıııııııııııım". o sırada, sadece ben, arkadaş ve arkadaşın kuzeni bulunuyoruz ortamda. arkadaşın kuzeninin adı hayko. hayko döndü kıza, önce elini omzuna attı kızın. sonra kendine doğru çekti... "bak güzelim, bizde para yok ama şu abilerinde var" diyerekten kendi arkadaşlarına gönderdi kızı. sonra hayko'nun arkadaşları da dalga geçtiler kızla falan da; işte o an öğrenmiştim "sinyal yapmak" kelimesinin anlamını.

çok şatafatlı bir akşamın ardından; istanbul'u sevmeye başlamıştım. ha şimdi tiksiniyorum orası ayrı, hatta mersin'le asla değişmem de, o konser hayatımda egomun zirve yaptığı nadir konserlerden biriydi. keşke kıçımı avuçlayan hatunun peşinden gidebilecek kadar "etli" bir adam olsaydım o aralar... neyse...


Hiç yorum yok: