Google+ boş mideye iki duble viski: Bir doğa olayı olarak yağmur

29 Haziran 2014 Pazar

Bir doğa olayı olarak yağmur

Yusuf'u aradım geçen cumartesi. Hiçbir planım yoktu. Sözleştik, akşam 6'da; Beatles Cafe Bar, Kadıköy.
Mekana girdiğim an, karşımdaydı. Terso...
Son mesajını net olarak hatırlatıyorum. "Seni tüm sosyal platformlardan siliyorum, numaranı da sileceğim. Fotoğrafları mail olarak atarsın ama mümkünse benimle Kadıköy'de karşılaşırsan görmezden gel."
Oradaydı Melisa, karşımda oturuyordu, sayesinde tanıştığım diğer kadınla beraber -onun da adı ya Burcu, ya da Tuba'ydı.- ki onunla ilişkimiz, oldukça sabırsız geçmişti. Ne o beni ve arzularımı sümenaltı edebilmişti, ne de ben ona ve dileklerine sabredebilmiştim. Çarpık, saçma bişeydi, bir hafta sürmedi zaten. Ama vücudu güzeldi, teni bembeyazdı. Kalçalarından ve göğüslerinden çok hoşlanmıştım.
Yusuf'la oturduk Beatles'a ve içmeye başladık. Görmemiş gibi davranmaya çalışıyorum ama buna izin vermiyor. Arkadaşı sürekli arkasını dönüp bakıyor Melisa'nın. İlk biralarımız sonlanmaya yakınken, ben de keyfimin sonuna geliyordum. Hava kasvetliydi, bizim atmosferimizden ziyade havanın kendisi kasvetliydi. Bir anda çam yarması, Mountain gibi bir adam geldi masasına. Ben de Oberyn'in heteroseksüel versiyonuyum tabii, o an bira şişesini kırıp "You raped her, you murdered her, you killed her children!" diye bağırarak masaya gitmek, akabinde de temiz sopa yemek istemedim değil. Adamın gelişi, Melisa'yı belinden kavrayarak öpüşü ve el ele tutuşmaları sadece 5 saniye sürmüştü ki o 5 saniyenin sonunda yağmur yağmaya başladı Kadıköy'e. Beatles'ın brandasının dışında kalarak içen tek adam bendim. Yusuf o akşam şantiyeden çıkıp geldiği için yanında şemsiye vardı. Şemsiyeyi bana verdi ve gark etti düşünceler beynimde: "Why does it always, rain on me?" ne güzel şarkıydı...
İlgili fotoğrafa instagram hesabımdan ulaşabilirsiniz. Kullanıcı adım: matt_dem

https://www.youtube.com/watch?v=PXatLOWjr-k

Hiç yorum yok: