Google+ boş mideye iki duble viski: Blogger vs. Twitter

14 Mart 2012 Çarşamba

Blogger vs. Twitter

Dün Bourbon'un üzerine sçması için Hürriyet almaya gittim bakkala. Uzun zamandır eski gazete vermiyor bakkal -sabıkalı(dolandırıcılık)- Bülent. Neyse baktım Hürriyet yok, bir Zaman, bir de Radikal aldım. Radikal'i yatmadan önce okurum diye...

İlginç bir araştırma vardı, Twitter'ın blogları yıktığı söyleniyordu. Pucca bile yorum yapmış, günde bir entry bile yazamıyorum bloguma şeklinde serzenişte bulunmuş. Daha doğrusu zırlamış; tarzına uygun şekilde. Neyse, bakkalı da Pucca'yı da(ki bakkala daha fazla değer veririm) bir kenara bırakarak başlığa dönelim...

Efendim, blog mevzuu patladığında; birincil yaklaşım, arkadaşlık sitesi olduğu yönündeydi. Özellikle ülkemizde her siteyi tabir-i caizse; kendince "kız kaldırma" amaçlı kullanan bir kitle var. Açıkçası, bir çok platformda tanıştığım kadınlarla birlikte oldum ancak yaklaşımım belli başlı sitelere -misal Twitter, misal Blogger, misal Ekşisözlük(kıllı ve kendini bulunmaz Hint kumaşı sanan dişi gorillerle işim olmaz çok; en fazla yoklukta gider)- bu şekilde olmadı asla. Velhasıl, bir hevesle herkes blog açtı, karaladı; sonra salladı.

Ardından bir kesim üç beş yazarın kitabını veya köşe yazısını okuyup gaza geldi, üç beş yazı yazdı ve bıraktı. Bu maymun iştahlı kesimin daha sonra Tumblr'a kaydığının da altını çizelim. Orada da muhtemelen üç beş fotoğraf paylaşıp Tumblr adreslerini Facebook info panellerine girmek dışında bir şey yapmamışlardır.

Gelgelelim; Twitter'ın; bloglara tercih edilmesinin en büyük sebebinin altını çizelim: TEMBELLİK. Günümüzün hastalığı, bir nevi "Filmini yapsınlar izleyelim."cilik, bilgiye açlığımızı üç beş cümleyle pekiştirme isteği... Ancak gördüğüm kadarıyla bu içgüdü, bu üşenme durumu o kadar arttı ki insanlar hiç bir şartta okumaz oldu. Ne gazete, ne kitap, ne dergi ne de bunların yanına bile yaklaşamayacak olan -Kindle almış olmama rağmen- e-booklar, bloglar piyasanın külüstürleri haline geldi. Halbuki "Sefiller"i 15 yaşında okuyup Cihangir'in leş ama entellektüel kafelerinde hava atardı eskiden gençlik. Muhtemelen aynı gençlik hala var, ancak bu sefer hava atma şekilleri; Twitter fenomenleri tarafından kendilerine cevap verilmiş olması... Yazık bile demiyorum artık, kendi bataklığınızda; küçük dünyanızda boğulmaya mahkumsunuz işte, bu kadar basit.

Eskiden sadece ülkeden tiksinirdim, zamanla dünyadan tiksinir oldum.


Hiç yorum yok: