hayır, ırkçı değilim; seksist değilim; faşist değilim... bunların hiç biri değilim. hepinizden aynı derecede nefret ediyorum çünkü. zamanında az çok ekmeğini yediğimiz sosyomat'a şöyle bir yazı girmişim. paylaşıma da sunayım inceden.
"hey, buraya blog okumak için giren kadınlar...
evet lafım sizlere.
"ben sadece blogları takip etmek için giriyorum" diyenler özellikle. blogger, blogspot hatta thumblr, wordpress gibi sitelerden haberiniz yok mu? bence gayet var. esas amacı blog yazmak/okumak olan siteler bunlardır. [hoş, sadece kadın olduğu için takip edilen binlerce boktan blog tanıyorum ki pucca bunlara örnektir. çok kasmadan siz de gayet yapabilirsiniz böyle bir blog. adresi buralarda paylaşırsınız; belki pucca gibi kitap bile çıkartırsınız! ]
neyse, biliyorum gelen mesajlardan çok rahatsızsınız da offline görünme seçeneği yok mu? gayet var. ah pardon, bundan da habersizdiniz değil mi?
fazlaca iki yüzlü bir tavır sergiliyorsunuz bunu belirtmek için yazdım. tabii ki de hoşunuza gitmeyecektir "yatalım" "sevişelim mi" gibi mesajlar ama eli yüzü düzgün yaklaşımlara da benden bile egoist bir tavırla verdiğiniz cevaplar ve "ben sadece blog okuyorum" açıklamalarınız ancak ahmakların "haa pardon o zaman" diyeceği ve zekilerin "aa özür dilerim rahatsız ettim" derken bıyık altından güleceği cevaplardır.
hadi itiraf edin, seviyorsunuz postane düğmesinin yanındaki parantezi ve o parantezin içindeki rakamları görmeyi... çünkü hepimiz bu bağımlılığı taşıyoruz. hepimiz bunun hastasıyız. fark edilmeyi, ilgi çekmeyi seviyoruz.
şimdi okuduğunuz bloglara devam edebilirsiniz ki doğru ya, siz okumak için buradasınız."